Benim Ruhum Geleceğe ısmarlanmış ve Geçmişten gelen bir Ruhtur.
İyi hissettirmiyor dalgalar.
Ne zaman, ne kadar ve kime; dingin bi' sakinlik vermiştir ki kışın denizin coşkusu. Bir evdeysen, dalgaların asla ulaşamayacağı uzaklıkta bir evdeysen, uzaktan izliyorsan dalgaları konforlu...
Aydap Sahil |
Küçükken, kış aylarında Akdeniz'in dalga dansına şahit olduğum o ilk zamanlar "Ya dalgalar daha çok büyürse, büyümesi git gide büyürse ve bizim evimize kadar gelirse" endişelerini barındırırdım içinde. Çocukça felaket senaryoları, kırmızı başlıklı kızın ormanda kurtla karşılaşma anı. Sadece o felaket an, ötesini, kurtuluşu düşünmeden.
Sonra tam olarak ne zaman bilmem; aklım bazı şeylere ermeye başladığı zaman Akdeniz'de böyle bir hikayenin asla olmayacağını öğrendim. Dindi endişelerim.
Akdeniz'in benim gördüğüm Mavi'nin hiçbir zaman evimize zarar vermeyeceğini anladım.
Sakinleştim.
Marmara'nın dalgaları bana o günleri anımsatıyor. Şu an yaşım 25. 6 yaşıma, 10 yaşıma, o yaşlarımdaki anılarıma ulaşıyorum. Dalgalar bana o günleri tam buradan anımsatıyor biliyorum.
Bazı anların kokusu vardır.
Anlatılamaz.
Anlatamıyorum.
Yaşıyorum.
Evet ben o kokuyu yaşıyorum.
"O ana neden geri dönemiyorum?" diye şımarıkça bir serzenişte bulunmam. Biliyorum. Zaman herkes için ileriye akar. Sadece ora da olmak istiyorum. Bir sandalyeye oturup, Mavi'yi izlemek istiyorum. Belki saatlerce... Çay içerek, eskisi gibi koyu. Ya da hiç bir şey içmeden, oldukça kuru dudaklarla..
Hiç kimsenin sorgusuna takılmadan, hiç kimsenin canını acıtmadan. Saatlerce Mavi'yi izlemek istiyorum.
Mavi'yi izleme eylemim sürdükçe, Mavi'yi izleme eylemim bittikten sonra da hiçbir sonuç çıkarmadan. Beklentisiz.
Mavi benden bir şey beklemesin.
Ben Mavi'den bir şey beklemeyeyim.
Kimse benden ve Mavi'den hiçbir şey beklemesin.
Sadece var olalım. Sadece öylece bir an var olsun.
Zaten ne kadar çok konuşsak da, bir zaman gelip konuşmaz olduğumuzda "Vardı, şimdi yok oldu." demeyecekler mi?
E o zaman sakince sadece var olalım.
Benim Ruhum Geleceğe ısmarlanmış ve Geçmişten gelen bir Ruhtur.
O'nun, Mavi'nin çocuğuyum ben. O beni doğurdu. Sonra emanet etti en yakınındaki eve.
Hiç kimse bi' şey anlamadan.
The Red Turtle filminden bir kare |
The Red Turtle filmindeki kaplumbağa gibi.
Geldim denizden. Herkes benim bir insan olduğumu sanıyor oysa bir kaplumbağayım ben.
Yaşamım sona erdiğinde, bir sabah ansızın kaplumbağaya dönüşmüş bulacaksınız beni.
Sonra ben usul usul Mavi'ye çekileceğim.
fon: Ash-Samia/ Le Beirut
imza:alacamarti.
Biliyor musun Rukiye, bir yazı okumuştum bir yerde. Şöyle deniyordu: Zaman herkes için ileriye akmazmış. İmgesel düşünen ve kökleriyle iletişime geçebilen ilk insanlar ve onların düşsel mirasçıları için zaman yalnızca ileriye akan bir çizigiden ibaret değil. Hayır, güçlü ruhların zamanı döngüselmiş. Bir daire şeklinde. Düşünsene, ey Mavi'nin kızı, bu senin için hayatındaki bazı gizemleri açıklığa kavuşturmaz mıydı? Güzel bir cevap olmaz mıydı? Senin zamanın belki de hiç taşmayacak o denizin zamanı gibidir. Sonun gelmeyecek. Sadece, basitçe varolabilen her şey gibi, kendini durmadan tekrarlayacaksın.
YanıtlaSilHer ruhun bir erdemi tamamlamak üzere dünyaya gelişine ve ruhların ölmeyip başka bedenlerde devamına olan inancım güçleniyor.
SilAyrıca adımın Mavi'nin kızı olmasını sevdim.
SilBen de Akdeniz Bölgesinin 3 ayrı kentinde uzun yıllar yaşadım sevgili Alaca Martı. Adana , Mersin, Burdur ; Bazen denize biraz uzak, bazen çok yakın ama mutlaka denizle bir yerlerde buluşan bir ırmak veya denizi hiç aratmayan bir göl kıyısında. Akdeniz insanı hep sıcak kanlıdır, insan canlısıdır, doğası gibi.
YanıtlaSilAma 2000'li yılların başında bir deniz fırtınasına tanık olduk Mersinde. Sakin insanların ansızın patlaması gibiydi denizin şiddeti. Asfalt yollar yarıldı, çatılar uçtu, evlerin alt katlarını sular bastı, ağaçları kökünden sökerek denize taşıdı. Hiç unutamadığımız bir doğa isyanı gibiydi adeta.
Güzel bir yazıydı. Daha bir dolu şey var yazılacak. Bir başka zamana...
Sevgiyle.
Merhaba; Mersin'deki deniz fırtınası hikayesi üzücüymüş. Doğa'nın böyle isyanları olabiliyor. Fırtınalı bir Akdeniz görmek demek ki beklemediğim bir gerçeklikmiş.
Sil"kokuyu yaşıyorum" diye yazdığınız kısım ne büyük bir lütuf aslında. elinize sağlık. Maviyle kalın:)
YanıtlaSilTeşekkürler.. :)
Sil