İç sesim kendi kendine, Oldukça kendince, Bir şeyler fısıldıyor, kendime
Dinleniyorum.
Aslında dinliyorum.
İç sesim kendi kendine,
Oldukça kendince,
Bir şeyler fısıldıyor, kendime,
Onu dinlerim dinlemesine
Ne cevap vereceğimi bilebilsem.
Kaçmadan cevap vermeyi becerebilsem.
Bulutların gökyüzündeki hareketini
İzlemeyeli zaman aldı.
Şuan buradayken kimseyle bir derdim yok.
İnsanın kavgası kendineyse;
Evet büyük bir iş
Fakat edeplice ilerliyor.
İnsanlar asıl birbiriyle kavga ederken
Çığrından çıkıyor.
İnsan bu büyük ve edepli kavga meselesini bir çözebilse
Kendiyle kavga etmeyi öğrendiğinde;
Kimseyle kavga etmeye gerek olmadığını anlayacak.
Şimdi bu ağustos yağmuru
Marmara'yı ıslatırken
Gözüm kendimi kendime sürgünde
İnsan, uyuşmak yerine hüznü seçebildiğinde;
Dünya aheste aheste dönecek,
Güneş doğacak ve batacak,
Her ay, ayın şekli şemali değişecek.
Rüzgar esecek, yağmur yağacak, insanlar nefes alacak.
Sadece, evet sadece bunlar olabilir.
(R.Ç.)
Bu şiir, şuurluca hüznü seçtiğim dönemlerime bir övgü. Bunu sevdim.
YanıtlaSilHüznü bürünmüş zamanlar tatlı, asla acı değil..
Sil"İnsanlar asıl birbiriyle kavga ederken, Çığrından çıkıyor." şu iki dize o kadar çok şey anlatıyor ki...
YanıtlaSilKeşke en çok kendimizle kavga etsek.
Sil